Sitelerinizi Ekleyin Bizimle Yükselin

Ali Demiral

Çeşitli konularda yaptığım söyleşileri yayınlıyorum. Sanat, siyaset, spor, hukuk, yerel yönetim, dernekler…

https://alidemiral.blogspot.com/

https://alidemiral.blogspot.com/
https://alidemiral.blogspot.com/

Onu zaten yıllardır tanıyor Erzin halkı. Müzik kariyerinde, 10 gün önceki konser performansıyla tırmanışa geçtikten sonra, ünü Erzin sınırlarını da aştı. Şimdilerde yerelden bölgesele açılan, içimizden bir ses: Kenan Küpeli. Festival konserinin üzerinden tam bir hafta geçmişti ki, röportajımız için Mahmutlu Mahallesi’ndeki, belediyeye ait Aile Çay Bahçesi’nde buluştuk. Kenan o gün Kozan’a gidecekti; programa. Kenan’ı günün birinde; şöhretin kapısından içeri girdiğindeyse düğün şarkıcılığından geldiğiyle onurlanacak kadar da mütevazı gördüm. Gelin, Kenan’ı yakından tanıyalım isterseniz.

Kenan Küpeli Kimdir?

15 Nisan 1986’da Erzin’de dünyaya gelen Kenan Küpeli; annesi Ümran hanım tarafından Erzinli, babası Hasan bey tarafından Malatyalı’dır. Biri kendi ikizi olmak üzere, 4 kardeşlerdir. İlkokulu 3. sınıfa kadar Şükrüpaşa’da, geri kalan kısmını Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda okur. Yeşilkent Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Erzin Halk Eğitim Merkezi’nde 2 yıl folklor eğitmenliği yapar. Hâlen, Anadolu Üniversitesi Maliye Bölümü öğrencisi. 11 sene evvel, bir düğünde, “Götür Beni Gittiğin Yere” şarkısını söyledikten sonra, artık ne o müzikten kopacaktır, ne de müzik ondan… Notalarla bütünleşme vaktidir. Kader ağlarını örer ve o ağların üzerinde nota işaretleri belirmeye başlar. Derken, ilçemizdeki çeşitli müzik gruplarıyla sahneye çıkar, orkestrasıyla birçok çiftin düğününü çalar, insanları coşturur. Ondaki cevherin körelmesini istemeyen menajeri Serkan Aykaç; Kenan müzikten kopmasın diye elinden geleni yapar. YouTube’deki dinleyici sayısı 300 bini geçen genç şarkıcı, Erzin Kaymakamı İskender Yönden’in de dikkatini çekmiştir. Onu, “bundan böyle her etkinlikte görmek istediğini” belirtir. Erzin Narenciye, Kültür ve Sanat Festivali komitesince, facebook üzerinden düzenlenen, “Hangi Sanatçıyı Görmek İstersiniz?” konulu ankette, 340’a yakın oy toplayarak, diğer seçeneklerdeki meşhur sanatçıları bile sollar. Halk, Kenan Küpeli’yi istemiştir. Erzin Belediyesi’nden en büyük desteği başkan Kasım Şimşek’ten gördüğünü söylüyor Kenan. “Manevî ablalarım” dediği Songül Uras’a ve Nurcan Akıncı’ya sonsuz teşekkürlerini dile getiriyor. Sohbetimiz boyunca, üstüne basa basa vurguladığı tek şey; destek görmek, yalnız bırakılmamak!.. Ben de diyorum ki: Bu ülkede sanata boş iş, kötü yol muamelesi yapan ufku dar adamlar varsa, sanatçının değerini bilen aydın kafalı insanlar da mevcut. Neyse… Onun, aşağıda vermek istediği mesajlar, yüksek ihtimalle adreslerini ulaşacaktır zaten. Bu arada, yüz yüzeyken demeyi unutmuştum. Şimdi de unutmadan diyeyim hemen: Tanıştığımıza memnun oldum Kenan!

O ilk konserinden beri hayatında bir şeyler değişti mi?

Muhakkak değişti. En başta, insanların bakış açısı açısı benim için çok önemliydi. Fark edilmek ve dikkatleri üzerime çekmek istiyordum. Bu saatten sonra çektiğime de eminim. Erzin halkının arkamda durması, desteklemesi benim adıma çok mühim. Beklediğim desteği de bu konserle birlikte aldığıma inanıyorum. Hep beraber daha güzel işlere imza atıp, Erzin’i daha iyi biçimde tanıtacağız inşâAllah.

Sahnedeyken bütün gözlerin senin üstüne çevrilmesi, şarkılarında sana eşlik edilmesi ve alkışlanmak duygusunun tarifini yapar mısın?

Benim ilk konser heyecanımdı. Yıllardır Erzin’de olsun, başka yerlerde olsun programlara çıkıyorum ama sahne atmosferi bambaşkaydı. Düğünlerdeki gibi değil. Daha farklı bir sistem içindesin. Konser sahnesinin verdiği büyü var; o büyü de zaten daha bir heyecanlandırıyor insanı. İnsanların gözünün benim üzerimde olması, beni o kadar da etkilemiyor. Çünkü; bu piyasada ben uzun zamandır varım. İnsanların bana baktığını, ben tâ 11 yıl önce hissetmiştim zaten. Bu duygunun güzel olmasının yanı sıra, heyecana kapıldığım bir yanı da, “Acaba hata yapar mıyım” endişesi. Memleketimi çok seviyorum ve hemşehrilerimin yüzünü kara çıkarmamak için elimden gelenin en iyisini yapmaya uğraşıyorum. Alkışlarsa çok güzeldi. Beni alkışladıkları sürece, en yukarılara adım adım çıkacağıma eminim.

Kimseye bel bağlamadan, kendi tırnaklarınla hedefine varmaya çabalıyorsun. Peki, seni manevî manada destekleyenleri şimdilik bir yana koyarsak; ayağına çarpan taşlar, seni yolundan geri döndürecek oldu mu hiç?

Muhakkak oldu. Bu işe 11 yıl önce başladığımda, ilk zamanlar hiçbir şekilde kimsenin benimle işi olmadı. Zaten yükselmeye ve belli bir yere varmaya çabalayan birisiniz. Önceleri sorun yaşamadım hiç. Tâ ki, şu son iki üç yıla kadar… Artık isim yapıyorsun, ulusal olma gayretindesin. Önüne muhakkak engeller çıkıyor. Ama ben hiçbir zaman hiç kimseyi engel olarak görmedim, görmem de. Ben işime âşığım, sadece işime odaklanmışım. Erzinliler arkamda olsun yeter. Ben isterim ki; Erzin’deki iş adamları, narenciye üreticileri, daha açık bir ifadeyle; belli bir mevkiye gelmiş mal mülk sahibi insanlar, sanatla uğraşan yeteneklere destek olsun, sponsor olsun… Çünkü; 5 vermeden 10 alınamaz. Bunun kuralı budur. Ben bugüne dek hiçbir iş adamından, geçmişteki belediye başkanlarından, kaymakamlardan destek görmedim. Hep fark edilmek istiyordum ve bunu şu an başardım. Bundan sonra da inşâAllah değerli büyüklerim umuyorum ki benim gibi uğraş veren; müzikte olsun, tiyatroda olsun bütün sanatçı adaylarını ayağa kaldırmak için bir şeyler yaparlar.

“Yahu Kenan! Bu işleri bırak, sanatçılar sürünerek ölüyorlar. Git sigortalı, aylıklı bir işte çalış” diyenlere nasıl tepki verirdin?

Özellikle şu son 2 yıla kadar hep söylendi bu: “Adamakıllı işini kur, evine git gel. Bak hâlâ bekarsın, seni evlendiririz.” Aslında öylesi de güzel. Bunu başaranları takdir ediyorum. Fakat bana uzak, benim için sigortalı iş zor. Ben yolumu seçmişim arkadaş. Bugüne kadar hiç kimseyi dinlemediysem, bu saatten sonra da dinlemem. Açıkçası, artık kimsenin de bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. Şu iyi bilinsin: Sahne tozunu bir kez yutarsan; hayatın sen istesen de, istemesen de o yöne yönleniyor. Bu işin haricinde başka bir şey yapamaz mıyız? Yaparız. Sanatçı adam beceriklidir, zekidir… Her işin üstesinden gelebilir ama onlar zeki beyinlerini sadece sanat için kullanmayı istiyorlar.

Kenan Küpeli
Söyleşi için çekilen fotoğraflar elimde olmadığı için konserden bir kare yükledim.
“Seni çekemeyenler çok fazla”
“Daha 40 fırın ekmek yemem lâzım” diye düşünüyorsundur. Peki kendini geliştirmek için neler yaparsın? Her şey gibi senin camian da sürekli güncelleniyor çünkü…

Türkiye’nin en büyük seslerinden İbrahim Tatlıses dahi kendini geliştirmeye ve yeni çağa ayak uydurmaya çabalıyorsa; bizim değil 40 fırın, aslında 40 bin fırın ekmek yememiz icap eder. Çünkü sanat sonsuzdur.

Kenan Küpeli’nin günü nasıl geçer?

Ekibimle beraber devamlı koşuşturmaca hâlindeyiz. Günüm genelde ailemle ve arkadaşlarımla geçer. Özellikle ailemle olmayı seviyorum, çünkü ailemi çok seviyorum. İnsanlarla sohbet etmeyi severim. İnsanî ilişkilerimin sıcak ve sıkı olmasına önem veririm. Boş durmayı sevmem.

Kenan Küpeli’yi özetler misin?

Bir kere ben aşırı duygusalım. Dışarıdan bakıldığında belki katı, kalpsiz, ağlamayan bir adam gibi görünebilirim ama tam tersiyim aslında. Hani bir çocuğa çok istediği bir şeyi verirsin de sevinir ya; işte ben de en ufacık bir şeyle mutlu olan veya üzülen bir insanım. Sanatçı duygusaldır, öyle olmasa işini kaliteli yapamaz zaten. Erzin’in %80’i beni tanır. En küçüğüne bile sorsanız, “Kenan ağabey şöyledir, iyidir” der. Beni herkese danışabilirsiniz. Bana konserden sonra sordular: “Nasıl bu kadar destek ve alkış geldi?” E, ben memleketimi ve hemşerimi seviyorum. Kimseyi kırmamışımdır, üzmemişimdir… Bir ağabeyim şöyle demişti: “Kenan seni çekemeyenler kadar çekenler de çok fazla; çekenler kadar çekemeyenler de çok fazla.” Muhakkak ki sevenlerim olduğu gibi, sevmeyenlerim de vardır. Kıskananlar da var. Onlara, “Ben ineyim sahneden, sen geç benim yerime de, ben seni destekleyeyim, alkışlayayım o zaman” diyorum buradan. Aynı şekilde, sizin gibi gazeteye güzel röportajlar yapıp, güzel yazılar yazsınlar; siz de sizi çekemeyenleri alkışlayın. Kıskanmak için evvelâ adam gibi eleştirmesini öğrenmek lâzım.

“Latif Doğan’da kendimi görüyorum”
Örnek aldığın sanatçı idolün kim?

Ülkemizin en kaliteli isimlerinden, değerli ağabeyim Latif Doğan. Ben Latif ağabeyimde kendini görüyorum. Çünkü o da düğünlerden para kazanıp, düğünler sayesinde bir yere gelmiş insan. Onun çizgisinde gitmeye çalışıyorum. Sürekli görüşüyoruz. Bana yardımları oluyor ve inşâAllah bundan sonra da olacağı sözünü aldım kendisinden.

Hadi, sevenlerine bir albüm müjdesi veriver de, röportajımız taçlansın Kenan.

Albüm çalışmasına girmeye elbet düşünüyoruz. Plânımızda var. Erzinli iş adamlarımızı, belediye başkanımız Kasım Şimşek’i, kaymakamımız sayın İskender Yönden’i; desteklerini istemek üzere ziyaret edeceğiz zaten. Şayet onlardan sponsorluk desteğini alabilirsek neden olmasın!

Konservatuar okumayı düşündün mü peki?

Evet düşündüm. İleride şan dersleri alıp, diplomalı olmak aklımda var zaten.

Son sözlerini alabilir miyim?

Bütün Erzinlilerin 11 yıldır olduğu gibi, bundan sonra da hep desteklerini bekliyorum. Bakın, benim bir tarafım Malatyalı olduğu hâlde, ben Erzin’i seçtim. Bugüne kadar ekmeğimi buradan kazandım. Başarılı olabilirim de, olamayabilirim de; kısmet. Yine de destek bekliyorum. Herkes hakkını helâl etsin. Ben ettim çünkü.

Kaynak:  https://alidemiral.blogspot.com/

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir